Her Galatasaray taraftarı için oldukça anlamlı ve unutulmayacak bir hikaye! Cumhuriyet’in 100. yılında bir ömür unutulamayacak bir hikaye yazıldı. Bu hikayenin başrolünde ise Türkiye’nin Gururu Galatasaray vardı. Dünya üzerinde bulunan tüm Galatasaraylı kardeşlerimizin gururlandığı fakat bir o kadar acı çektiği bir sezonu geride bıraktık. 2022-2023 sezonu tüm futbol severler olarak gerçekten unutulmayacak bir sezon oldu.

Bu yazıyı yazarken fanatik bir Galatasaray taraftarı olduğumu tekrar hatırlatmak isterim. Bazı konular diğer rakip takım taraftarları için objektif gelmeyebilir. Eğer aşırı fanatik rakip taraftar varsa yazıdan biraz uzaklaşmalarını tavsiye ederim 🙂

Hikaye Nasıl Başladı?

Benim kişisel görüşüm olarak Galatasaray tarihinin en kötü ve başarısız başkanı Burak Elmas ve yönetiminin gitmesi ile başlayan süreç yeni bir yönetim arayışına döndü. 2021.2022 sezonundaki vasat kadro ve bırakılan enkaz için adaylar elbette kısıtlıydı. Yine kendi fikrime göre çok yetersiz bir başkan adayı ortaya çıktı. Bu durum tüm Galatasaray taraftarları tarafından umutsuzluk ile karşılandı. Fakat o sırada bilmedikleri bir şey vardı.

Ortaya çok bilinmeyen bir isim çıkacak ve yetersiz gördüğü başkan adaylarının katıldığı seçimi mahkeme yolu ile durduracaktı. Fırat Develioğlu seçimi durduğu nedeniyle o dönem birçok Galatasaray taraftarının ağır eleştirisine katlanmak zorunda kalmıştı. Fakat taraftarların bilmedikleri şey şampiyonluğu getirecek hamlenin ilk tuğlasının bu mahkeme kararı olduğuydu. Yeni seçim tarihi yaklaşırken adaylardan bir tanesi çekilerek yeni adayın ekibine katıldı. Bu yeni aday ise tanıdık bir simaydı. Eski Galatasaray Başkanı Dursun Özbek oldukça güçlü bir ekiple beraber seçime katıldı. Şaşırtıcı bir şekilde küçük bir farkla seçimi kazanmayı başardı. Şaşırtıcı olan ise daha yüksek bir fark beklenmesiydi. Bu ekipte en çok göze batan isim ise son yıllarda adını duymaya başladığımız Erden Timur oldu.

Ne Biliyorduk, Neler Değişti?

Galatasaray Spor Kulübü camia yapısı olarak diğer camialardan biraz daha farklıdır. Başarısızlığı gerçekten hazmedemeyen ve kim olursa olsun acımayan bir camiadır. Bu gerçek ile göreve başlayan yeni yönetimin yaptığı en güzel hamle eldeki kadroda göze çarpan ve geçen senenin vasat futbolunda başrol oynayan oyuncuları göndermek oldu. Bazılarını fesih, bazılarını kiralık bazılarını ise bonservis bedeli ile gönderen yönetimin düşük bir bütçe ile kaliteli bir kadro kurması gerekiyordu. Bu kaliteli kadroyu kurabilmek içinse gerçek anlamda futbol bilen isimlere ihtiyaç vardı.

Dursun Özbek eski yönetim döneminde transfer sihirbazı olarak gördüğü Cenk Ergün’ü tekrar takıma getirdi. Bir diğer yetki ise oğlu gibi sevdiği Erden Timur’daydı. Bu ikili kavga gürültü güzel bir transfer dönemi geçirmemize sebep oldu. Florya’da tekrar birlik beraberlik havası oluşturuldu. Takımın başına kendini teknik direktör olarak ispatlamış fakat büyük bir kulüpte ne yapacağı belirsiz Okan Buruk getirildi.

Maçlar Nasıl Başladı? Nasıl Devam Etti?

Sezon öncesinde fazlasıyla karamsar bir düşünce hali yaygındı. Taraftarlar kadronun yetersiz ve yaşlı olduğunu söylüyor veya Okan Buruk’un bu kadroyu yönetecek doğru isim olmadığını savunuyorlardı. Nitekim tüm bu yorum ve eleştiriler sonrasında lig başladı. İlk maçlarda oynanan kötü futbol ve kaybedilen puanlar taraftarı iyice endişeye sürükledi.

Alınan kötü sonuçların ardından yönetimin, teknik ekibin ve futbolcuların tek dedikleri şey zamana ihtiyaçları olduğuydu. Takım gol pozisyonuna giriyor fakat bir türlü sonuçlandıramıyordu. Birçok yorumcu bu takımın birbirlerine alıştıktan sonra patlama yapacağını savunuyorlardı. Nitekim öyle oldu. 14 maçtan oluşan uzun bir galibiyet serisi ile takım lige damga vurdu.

Sezon başında kaybedilen birçok puanın hakem hataları ile olduğunu da söylemek isterim. Çok saçma ve kasti hatalar yapılırken birçok puanımız göz göre göre gitti. Dünya üzerindeki en saçma fikstür ile başladığımız sezonda çok garip olaylar yaşandı.

Hakem Hataları ve Kurulların Yetersizliği

Evet, Galatasaray tarihi içerisinde onlarca kez hakem hatası ve taraflı baskı ile yıldırılmaya çalışılmıştır. Fakat 23. şampiyonluğumuzu elde ettiğimiz bu sezon, yani 2022-2023 sezonu benim için çok ayrı bir noktadadır. Bu kadar aleni bir şekilde ilk defa bunca olayın yaşandığına şahit oldum. Fikstür, hakem hataları, rezalet atamalar, kurulların taraflı kararları ve nicesi. Halen aklıma geldikçe çıldırma noktasına geldiğim onlarca pozisyon veya olay sayabilirim. Yok arkadaş, şöyle bir düşünüyorum da.. Cidden yok yani!

Üstelik ben bu yazıyı sizlere sunarken Futbol Federasyonu başkanı yine aynı kişi seçildi. (Atandı) Bizim kulüplerden ciddi anlamda bir cacık olmaz. Kendi takımım dahil. Bu kişi nasıl tekrar başkan olabilir aklım almıyor. Tahkim, MHK ve kendi ekibi dahil hiçbir güven vermeyen bu kişi sadece tek kişinin lafına bakarak rezerv ligi kaldırdı. Yabancı sınırını değiştirmedi. Gizli kapaklı toplantılar yaparken yakalandı. Milli takımda ruh bırakmadı. Maçları saçma saçma şehirlerde oynattı. Onlarca olay var ya! Hepsi 1 sezon içinde.. Daha size hatırlatmalar yapayım mı? Yağmacı T…… markasının yaptığı bağışı bile reklam olarak zorunlu kullandırdı. Bu bağışta hepimizi üzen ve bu yıl hatırlanacak o deprem felaketi sebebiyle yapılmıştı! Evet, deprem…

100’ün Üzücü Anımsamaları

Cumhuriyet’in 100.yılında şampiyon olmak elbette gurur ve mutluluk verici. Fakat bu sezon için akılda kalacak olaylar arasında ne yazık ki ülkemizde yaşanan deprem felaketi yer alacak. Yüzbinlerin hayatını kaybettiği bu üzücü olay sebebiyle hep bir buruk sevinç yaşayacağız.

Deprem olmadan önce Zaniolo’nun gelişi fakat açıklanamaması bile bu sezon için büyük bir özet adeta.. Ama futbolcu olarak aklımda kalacak tek isim Zaniolo değil. Football Manager oynarken birçok kez takımıma kattığım Atsu’da hatıralarda yer edecek.

Sezonun bizim için yıldızlarından olan Kerem’in taşıdığı koliler, Boey’in paketleme yaparken ki görüntüleri.. Erden Timur’un bu yazıyı yazarken dahi yardımlarına devam etmesi.. Bu görüntüler ve bu yaşanan olaylar akıllardan nasıl çıkar ki? Bizim sadece akıllarımıza kazınan bu görüntüler var. Birde o depremi yaşayan kişileri düşünün. Yakınlarını, evini, arabasını veya tüm hayatını kaybeden insanları.. Evet, 23. şampiyonluk geldi. Okan Buruk yönetiminde “buruk” bir şampiyonluk olarak geldi..

Özetle 23. Şampiyonluk!

Hakem hatalarının, garip fikstürlerin, dünya kupasının ve yaşanan üzücü depremin hatırlanacağı bir “100’ün hikayesi” yazıldı. Bu hikayenin yüzü ise Icardi, Boey ve Torreira oldu. Bizi geçtiğimiz sezon vasatla sınayan B.E. yönetimini sonrasında gerçek anlamda harika bir sezon izledik. Lig maalesef son maçlara kadar zorla sürüklendi. Rahat bir şampiyonluk alabilecekken insanlar biraz daha çileden çıkartıldı. Nihayetinde ise hak eden takım şampiyonluğa ulaştı.. Bu içeriği hazırlarken rakiplerin ne kadar hakem desteği aldığına değinmeyeceğim, zaten bir çoğumuz biliyoruz..

Nelsson’un hırsı, Kazımcan’ın dönüşü, Torreira’nın yüreği, Boey’in enerjisi, Abdulkerim’in çabası, Kerem’in pes etmeyişi, Mertens’in liderliği, Oliveira’nın zamanlamaları ve Icardi’nin aklı ile harika bir sezonu geride bıraktık. Şimdi sıra 24’te. #Hedef24 sloganı ile çıkacağımız yeni maceramızda umuyorum ki ön elemeleri geçerek Şampiyonlar Ligi içerisinde de başarılı bir izlenim bırakabiliriz. Ön elemeler demişken, transferler yine gecikecek gibi. Hayırlısı olsun ^

Kategoriler:

Etiketler:

,