Yazar: Mevlüt » Mevlüt

Yıldızlarda Kaderini Arayan Adamın Hikayesi: Doktor Who

Uzay ve zamanda seyahat ederek yıldızlarda kaderini arasa da kaderine küsmüş bir doktorun hayat hikayesi..

Eğer yabancı dizilere aşinaysanız ve bilim kurgu tarzından hoşlanıyorsanız eminim ki Doctor Who dizisini kesinlikle izlemişsinizdir. Türkiye’de büyük bir kesimin saçma bulduğu dizi tüm dünyanın en eski ve en çok izlenen bilim kurgu dizisi diyebiliriz. İlk yıllarında sloganı basit bir şekilde “Açılın! Ben doktorum! ” olsa da teknolojinin gelişmesiyle dizi çok farklı bir boyuta ulaştı diyebiliriz. Özellikle değişen her doktorun kendine has stili ve son 1-2 sezondur iyiye giden senaryoyu düşündüğümüz zaman dizi tamamen içimizi ısıtıyor..

Konu olarak yaşayan en son zaman lordunun yaşamını ele alan dizide doktorumuzun belirli bir ismi yok. Kendisine sadece Doktor denilmesini istiyor ve TARDIS ismi verilen zaman makinesi ile uzay ve zamanda yolculuk ediyor. Onun en büyük tutkusu seyahat etmek. Fakat bu yolculukları sırasında yalnız kalmamak ise onun kaderi diyebiliriz. Kendisine her zaman bir yol arkadaşı bulmayı başaran doktorumuz her bölümde farklı olaylara tanıklık ediyor.

Gerçekten, doctor who ??

Dizinin 10.doktoru olan David Tennant adına yapılmış küçük resim çalışması.

Şahsi olarak kurgusunu çok beğendiğim ve severek izlediğim Doctor Who her bölümünü merakla beklediğim bir dizi diyebilirim. Eski ve yeni serideki tüm oyuncu performanslarını karşılaştırmak gerekirse de favori doktorumun kesinlikle 10.doktor olan David Tennant olduğunu söyleyebilirim. Sürekli güler yüzlü olması ve aksanı yüzünden diziye gerçek anlamda renk katan en iyi doktordu benim gözümde..

Ayrıca şuan ki doktor olan Peter Capaldi ise yine yaşına aldırmaksızın harika bir oyunculuk dersi veriyor. Seriye doktor olarak geldiği ilk zaman Doctor Who hayran kitlesi tarafından eleştirilen Peter Capaldi şuan dizi hayranlarının büyük bir takdirini toplamış durumda. Kendine has stili ve gösterdiği sıra dışı oyunculuk ile benim 2. favori doktorum olmayı başardı.

Dizi ile ilgili çok fazla bilgi yazıp spoiler vermek istemem. Bu yüzden kısaca özetlemek gerekirse;

Eğer bilim kurgu dizilerini seviyor ve hayatınızda bir farklılık istiyorsanız bu diziyi size kesinlikle önerebilirim. Dizinin eski ve yeni olmak üzere 2 farklı serisi var. İlk önce yeni seriden başlamanızı öneririm. Eğer beğenirseniz eski seriyi de ara ara izleyerek olaylara hakim olabilir ve doktorun hayat hikayesine biraz olsun tanıklık edebilirsiniz.

Blog Açmanın Maliyeti Nedir?

Yazmaya bu kadar hevesliyseniz neden paranızı ölü yiyenlere kaptırmaya can atıyorsunuz?

Çağımızda sosyal medya sitelerinin blog sektörünü öldürdüğünü düşünen büyük bir topluluk mevcut. Fakat bu işi sektör olarak görmeyen ve yazmayı seven bireylerin de ciddi bir kesim oluşturduğunu unutmamak gerek. Bu kesimin büyük bir bölümü ise genç nüfustan oluştuğu için böyle bir yazı yazmaya karar verdim. Yeni bir blog sahibi olmayan bireyler genellikle para tuzağına düşüyorlar. Buda benim fazlasıyla hoşuma gitmeyen bir durum diyebilirim. Bir kaç webmaster forumunu detaylı bir şekilde inceledim. Aynı zamanda bu işi bireysel olarak yapan kişilerin de sunduğu hizmetlere detaylıca bakma vaktim oldu. Ortada dönen fiyatları gördükten sonra ciddi anlamda bir kalp sıkışması yaşadım diyebilirim.

Para tuzaklarına düşmeyin..

Eğer sizde yeni bir internet sitesi yada blog sahibi olmak istiyorsanız başlangıç olarak bütçenizi yıllık 20 $ olarak değerlendirebiliriz. Buda ortalama olarak 50-60 Türk Lirasına tekabül etmektedir. Bu bütçeyi kullanım alanımız ise oldukça anlaşılır olacak. Bu ücretin yarısı olan 10$ gibi bir fiyata rahatlıkla alan adı sahibi olabilirsiniz. Kalan yarısı ile de başlangıç için fazlasıyla yeterli olacak bir hosting paketi satın alabilirsiniz.
Unutmamanız gereken bir durum var ki blog sitesi açacaksınız. Bu işi sektör haline getiren kişilerin veya firmaların istediği ücretler en az 50 $’dan başlıyor ki genç nüfus için 50 $ büyük bir miktar diyebiliriz. Ayrıca bu işlerin nasıl döndüğünü bilen kişiler anlayacaklardır ki o 50$ zamanla teknik problemlerden dolayı 100$’a kadar çıkabilir. Tabi bu bahsettiğim 50$ temsili bir rakam diyebilirim. Yani bu miktara çalışan firma veya bireysel çalışan birini bulmanız ciddi anlamda çok çok zor.

Eğer korktuğunuz şey kurulum ise bu sizin en son derdiniz olmalı. Kullanımı oldukça basit olan WordPress sizin için tercih sebebi olmalı. Yazılımın kurulumunu eğer yapamaz iseniz hosting aldığınız firma bunu sizin için severek yapacaktır. Ayrıca günümüzde hosting yönetim panellerinde tek tıklama ile kurabileceğiniz yüzlerce yazılım arasında WordPress’de mevcut.. Tasarım için ise milyonlarca ücretsiz temadan bir tanesini kullanmak ise zor olmamak gerek..

Kısa kısa özetlemek gerekir ise;

Blog Açmanın Maliyeti Nedir?

Yıllık ödeyeceğiniz 20 $ ile blog sahibi olabilirsiniz.
Blog kurulumu zor değil.
Siz yazmayı istedikten sonra profesyonel tasarımlara ihtiyacınız yok.
Zamanla öğrenilemeyecek hiç bir şey yok.
Boş yere paranızı ölü yiyenlere kaptırmayın.

En önemlisi ise yazmaktan hiç bir zaman vazgeçmeyin. Şuan piyasada kendini blog sektörünün kralı olarak gören ve sadece egoları ile yürüyen kişilerin yazdığı makalelere aldırmadan istediğinizi yazın. Kişisel blog denilen şey illa günlük hayatta ne yaptığınızdan oluşmamalı. İçinizden gelen her şeyi yazmalı yada paylaşmalısınız. Başka kişilerin çok bilmiş eleştirilerini duymazdan gelerek sadece kendi bildiğiniz yolda koşmaya devam etmelisiniz.

” WordPress’e hoş geldiniz, sefalar getirdiniz. Bu sizin ilk yazınız. Bu yazıyı silin ve sonrasında yeni yazılar yazmaya başlayın. Blog dünyasına adımınızı atın. ”
– WordPress

Blog sistemlerinin babası olan WordPress bile sizi yeni yazılar yazmaya iterken başkalarının yolunuzu kesmesini umursamayın.

Logitech C920 Kamera

Bir çok streamerın ilk tercihi olan Logitech c920 web kamerası ile görsellikte yeni bir çağ başlatmaya hazır olun..

Bilgisayar kullanırken aktif olarak kameraya ihtiyaç duyuyorsanız sanıyorum ki size önerebileceğim en iyi kamera Logitech C920 diyebilirim. Bu güne kadar kullanmış olduğum kameralara göre performans açısından açık ara önde olan bu ürün fiyat konusunda da cebinizi çok fazla yakacak cinsten değil. Eğer aldığınız ürünleri uzun süre kullanıyor iseniz fiyat konusunu çok fazla dert etmeye gerek olmadığını düşünüyorum. Tabi bu konunun kişiden kişiye farklılık gösterdiğini de unutmamak gerekiyor.

Logitech ürünlerine çoğu zaman negatif bakan biriyimdir. Fakat Logitech C920 ürününü kullanmaya başladıktan sonra firmaya bakış açım biraz da olsa gelişme gösterdi. Kalite olarak benzersiz bir ürün olsa da bu ürüne tanımladıkları yazılım ise benim gözümde sınıfta kaldı. Özellikle otomatik ayarlar konusunda oldukça kötü bir optimizasyona sahip yazılımdan kamera ayarlarını manuel bir şekilde kendiniz yapmanız gerekiyor. Başka kullanıcılar bu sorunu yaşadı mı bilemiyorum lakin ışıklandırma ve diğer bir çok tekniği denememe rağmen her seferinde ayarları oda ortamının durumuna göre değiştirmek zorunda kalıyorum.

Logitech c920 ile görsellikle yeni bir çağ açın..

İnternet üzerinde arama yaptığınız zaman genelde ürüm resimlerini tripod ile beraber görüyorsunuz. Fakat ürünün kutu içeriğinde herhangi bir tripod olmadığını belirtmek gerekir. Ürüne uygun tripod modellerinin fiyatları ise küçük olanlar için ortalama 20-25 lira, büyük olanlar için ise ortalama 80-120 lira diyebiliriz. Fakat küçük bir tripod fazlasıyla işinizi görecektir. Veya masaüstü bilgisayar kullanıyorsanız tripod ihtiyacınız olacağını düşünmüyorum.

Logitech c920 kullanıcılarının büyük bir kesimi fiyat / performans olarak üründen fazlasıyla memnunlar. Ayrıca bu ürünü kullanan bir çok streamer olduğunu da belirtmekte fayda var diye düşünüyorum. Piyasadaki tüm işletim sistemleri ile uyumlu bir şekilde çalışan bu ürünün fiyatı ise her mağazada büyük farklarla değişkenlik gösteriyor. Fakat ürünü yurt dışından sipariş etme şansınız var ise ortalama olarak 300 lira gibi bir maliyeti mevcut.

Eğer web kamerası ihtiyacınız varsa ve aradığınız kameranın profesyonel olmasını istiyorsanız fiyat & performans bakımından c920 fazlasıyla işinize yarayabilecek bir kamera modeli. Eğer maddi durumunuz bu ürün için yeterliyse ürün rahatlıkla en az 2 yıl işinizi görecektir.

Airline Manager 2

Metin tabanlı işletme oyunu olan ve havacılık tutkunlarının vazgeçemediği oyun artık mobil platformlarda da oynanabiliyor. Airline Manager 2 oyununu henüz oynamadıysanız çok şey kaçırmış olabilirsiniz.

Yıllar önce piyasaya çıkan Airline Manager 2 bir çok kişiyi kendisine adeta bağımlı yapmıştı. Oyun artık mobil cihazlar için yayınlandı ve sonrasında oldukça dikkat çekmeyi yine başardı. Kullandığım mobil cihazlarda oyun oynamaktan oldukça uzak birisi olarak bu oyunun fazlasıyla ilgimi çektiğini söyleyebilirim.

Oyuna bize başlangıç için verilen 1,000,000 $ para ve 1 adet uçak ile başlıyoruz. Oyundaki amacımız kendi hava yolu şirketimizi yönetmek. Eğer yazı tabanlı oyunları seviyor ve işlemle oyunlarından da tat alıyor iseniz bu oyunu fazlasıyla beğeneceğinize eminim. Oyun yazı tabanlı olsa da ciddi anlamda bağımlılık yapıyor. Aynı zamanda oyun sadece uçak almak ve o uçağı uçurup indirmek gibi basit bir kaç işlemden oluşmuyor.

Airline Manager 2 oynarken hesaplamanız gereken bir çok incelik var diyebiliriz. Yakıt fiyatları, doğru rota seçimleri ve uygun uçuş zamanlarını kendinize göre ayarlamak oldukça önemli. Oyunda yakıt fiyatları belirli aralıklar ile güncelleniyor. Size en uygun yakıt fiyatını beklemek ve o fiyatı yakaladığınız zaman tonlarca yakıt almak fazlasıyla önemli bir detay. Bu sayede ciddi bir maliyetten kurtulmuş olacaksınız. Yine oyun içerisinde yüzlerce farklı uçak çeşidi mevcut. Doğru rotaya ve doğru uçaklara yatırım yapmak fazlasıyla önemli. Tabi bunları bulmak içinde ciddi bir araştırma içerisine girmeniz gerekiyor.

Uçak tutkunları için Airline Manager 2

Oyun içerisinde bir çok uçak modeli ve yüzlerce rota olması iyi bir avantaj. Ayrıca rota araştırırken talep oranlarını görmemizde bize ekstra bir kolaylık sağlıyor. Her şeyi yaptıktan ve uçuşlara başladıktan sonra sıkıntımızın bittiğini söyleyemeyiz. Airline Manager 2 oynarken uçaklarınıza belli aralıklarda bakımlar yapmanız gerekiyor. Çalışanlarınızın moralini yüksek tutmalı, rotaları güçlendirmek adına reklam yönetimi yapmalı ve daha bir çok şeyi hesaplamanız gerekiyor. Ayrıca oyun içerisinde yeni uçak alırken ikinci el uçak pazarı da mevcut. Bu sayede başlangıç için ikinci el uçakları tercih edebilirsiniz. Aldığınız uçakların koltuk düzenini değiştirebilir ve donanımını güçlendirebilirsiniz.

Oyunda onlarca farklı teknik ve detay olduğu için hepsini buraya sıkıştırmak doğru olmaz. Eğer sizinde havacılık ve uçaklara tutkunuz varsa Airline Manager 2 oyununu Android veya iOS market üzerinden ücretsiz bir şekilde indirebilir ve oynamaya başlayabilirsiniz.

NCIS: Bir Grup Ajanın Hikayesi

Bir grup NCIS ajanı, ardı arkası kesilmeyen cinayetler ve diğer ağır suçlar. Deniz Kuvvetleri Kriminal Soruşturma Servisi ajanlarının yıllara yayılmış hikayesi…

NCIS, Amerika’da faaliyet gösteren ve Amerikan savunma bakanlığına bağlı denizcilik bölümünün kolluk kuvvetidir. Gerçek hayattaki işlevini tam olarak yansıtan dizi yıllardır yayınlanmakta olup izleyecek bir şey bulamadığınızda adeta çerezlik niyetine izlenebilir. 2003 yılından bu yana yayınlanmakta olup sade polisiye kurgusuna zaman zaman hayat hikayeleriyle süs verilen dizide oyuncuların performansları içinde oldukça pozitif konuşabilirim. Diziyi art arda izlemediğiniz zaman eminim ki sizde keyif alacaksınız. Dizide tam olarak belli bir başrol kavramı olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim. Oyuncu kadrosunda ise Mark Harmon, Michael Weatherly, Pauley Perrette, David McCallum, Sean Murray ve Cote de Pablo gibi isimleri barındıran dizimizde söz konusu NCIS ekibi her bölüm farklı bir cinayeti yada benzer suçları araştırıyor.

Dizi genel olarak donanma askerlerinin başına gelen olaylar üzerine kurulu olsa bile izleyicileri sıkmamak adına zaman zaman karakterlerin hayat hikayelerinden kesitler görebiliyoruz. Ekibin başındaki isim olan Leroy Jethro Gibbs, özellikle kendi kuralları ile dikkat çekiyor. Genellikle kanunu hiçe sayan ve etik davranışları önemsemeyen dik başlı özel ajan Gibbs, sadece kendi kalbindeki doğrular için savaşıyor. Oldukça kıdemli ve tecrübeli bir ajan olmasına rağmen dik başlılığı sebebi ile kariyerinde hiç bir zaman yükselemeyen bir karakter.

Çok Özel Ajan DiNozzo

Dizinin bir diğer ana karakteri ise Çok Özel Ajan Anthony DiNozzo. Kendisi sürekli karşı cinsin peşinde koşan, kötü espriler yapan ve çok konuşan biri olsa da oldukça kıdemli ve iyi bir ajan diyebiliriz. Ayrıca dizinin hayran kitlesinin bir numaralı başrol oyuncusu olduğunu da eklemek gerekiyor.

Karakterler hakkında çok fazla detaya girmek istemiyorum. Dizideki her bölüm 40 dakikanın üzerinde bir ortalamaya sahip. Ayrıca 2003 yılında yayınlanmaya başlayan dizinin günümüzde halen çekildiğini düşünürsek oldukça fazla bölüm olduğunu söyleyebiliriz. Her sezon ise 20 üzeri bölümden oluşmaktadır. Ayrıca dizide ajan kelimesinin anlamı filmlerde olduğu gibi süper silahlar, son teknoloji saatler kullanan kişiler değil. Tıpkı gerçek hayatta olduğu gibi yeri geldiği zaman masa başında çalışan, yeri geldiği zaman ise saha görevine çıkan ajanların anlatıldığı bir hikaye.

Eğer daha önceden izlemediyseniz ve başlayacak çerez tadında dizi arıyorsanız NCIS tam size göre diyebilirim. Özellikle polisiye ve dedektiflik tarzında dizileri seviyorsanız portföyünüze yeni bir dizi daha ekleyeceksiniz.